Avşar, toplumda kadının güçlenmesi ve statü kazanmasının; kadın erkek eşitliği, pozitif ayrıcalık, temel hak ve hürriyetlere sahiplik, eğitimden istihdama fırsat eşitliği gibi geniş bir alanı kapsayan ve toplumsal boyutu olan bir süreç olduğunu; güvensizliğin, şiddetin, cinayetin, yoksulluk veya sosyal dışlanma riskinin, istihdama katılma oranı ve eğitim gibi unsurların tehdit oluşturduğunu belirtti.
Avşar, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığının 2018-2023 yıllarını kapsayan ve “eğitim, ekonomi, sağlık, karar alma mekanizmalarına katılım ve medya” bölümlerinden oluşan beş temel politika eksenini içeren “Kadının Güçlenmesi Strateji Belgesi ve Eylem Planı” hazırlandığını ve uyguladığını aynı şekilde planın devamı niteliğinde olan 2024-2028 yıllarını kapsayan bir planlanın daha yapıldığını ancak yapılan eylem planların kadının güçlenmesi, bireysel hak ve menfaatlerine erişiminin sağlaması bakımdan bir etkisinin görülmediğini ifade etti.
Avşar, gerekçe de 2024 yılı istatistiki verilerine şöyle yer verdi:
“Yoksulluk ve Yaşam Koşulları İstatistiklerine göre yoksulluk veya sosyal dışlanma riski altında olan kadınların oranı %31,5’tur. Yaşam Memnuniyeti Araştırması sonuçlarına göre yaşadıkları çevrede gece yalnız yürürken kendilerini güvensiz hisseden kadınların oranı %35,9’dur. Evde yalnız olduklarında kendilerini güvensiz hisseden kadınların oranı %8,4’tür.”
Türkiye Kadın Dernekleri Federasyonu verilerine değinen Avşar, “1 Ocak - 31 Aralık 2024 tarihleri arasında toplamda 421 kadın erkekler tarafından katledilmiş, 77 kadının ölümü ise şüpheli olarak kaydedilmiştir. Katledilen kadınlardan: 201’i evli, 137’si bekar, 15’i dini nikahlı, 68’inin medeni durumu bilinmiyor” dedi.
Avşar; “TÜİK’in 2024 İşgücü İstatistiklerine göre, iş gücüne katılamayan 30 milyon kişinin 21 milyonu kadınlardan oluşmuştur. 4 milyonu ev işleri nedeniyle işgücüne katılamadıklarını belirtmiştir. 1 milyon 200 bin kadın iş bulma ümidinin kalmadığını, 86 bin kadın ise, iş aradığı halde bulamadığını söylemektedir” şeklinde ifadelere yer verdi.
Avşar, yeterli ve gerekli tedbirlerin alınmadığını, cezasızlık algısı, 6284 sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanunun etkin bir şekilde uygulanmaması, 'haksız tahrik' ve 'iyi hal' indirimi gibi yasal sorunlarla şiddetin ve cinayetin devam ettiğini; eğitimde ve istihdamda kadın erkek eşitliğinin sağlanmadığını; her üç kadından birinin yoksulluk veya sosyal dışlanma riski altında kaldığını; sokakta, evde, çarşıda korku ve güvensizliğin hakim olduğunu belirtti.
Hibya Haber Ajansı
© Copyright 2025 bultenat.com Tüm Hakları Saklıdır.
Web sitemiz Hibya Haber Ajansı Abonesidir.